1. Haberler
  2. Yaşam
  3. Albert Camus “hayatın saçmalığı” üzerine

Albert Camus “hayatın saçmalığı” üzerine

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Albert Camus, Nobel komitesinin “çağımızın insan vicdanının sorunlarını aydınlatan net ve güçlü bir vizyona sahip” bir yazar olarak gördüğü yazarlığı nedeniyle 1957’de edebiyat alanında Nobel Ödülü’nü kazanan ikinci en genç yazar oldu. Nobel Ödülü’nü kazandığında 44 yaşındaydı. Ondan önce, 1907’de, İngiliz yazar ve şair Rudyard Kipling, 41 yaşında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştı.

Nobel bir kariyer ödülüdür ve 114-1901 yılları arasında bu ödülü kazanan 2017 yazarın yaş ortalaması 65’tir.

Camus, bundan yaklaşık on yıl önce, 1945 yılında gazeteci Jeanine Delpech ile yaptığı bir röportajda absürtlük ile intikam arasındaki ilişkiyi şöyle ele almıştı:

Camus, Nobel Ödülü’nü kazanmadan önce, 1942 yılında Sisifos Söyleni adlı felsefi denemesiyle dünyayı şok etmişti. Bu deneme, edebiyat tarihinin en güçlü açılış cümlelerinden biriyle başlıyor ve yaşamın absürt paradoksunu ele alıyordu.

“Absürtten üç sonuç çıkarıyorum: İsyanım, özgürlüğüm ve tutkum,” diye yazıyor; bu da röportajcısının absürt bir felsefenin insanları umutsuzluğa sürükleyip sürükleyemeyeceğini sormasına neden oluyor.

Yıllar önce “Hayatta umutsuzluk yoksa aşk da yoktur” diyen Camus’nün cevabı şu oldu:

“Yapabileceğim tek şey, söylediklerimin göreceli olduğunu anlayarak kendi adıma cevap vermek. Çevremizdeki her şeyin saçmalığını kabullenmek bir adım, gerekli bir deneyim: çıkmaz bir yol olarak gelmemeli. Utanç verici olabilen isyana yol açar. İsyan fikrinin analizi, varoluşun göreceli anlamını, her zaman risk altında olacak bir anlam olsa da, geri getirebilecek fikirler keşfetmemize yardımcı olabilir.”

Camus, II. Dünya Savaşı’nın anlamsız vahşetinin sonlarına doğru, dayanışma ve isyankar olmanın ne anlama geldiğine dair fikirlerini formüle etmesinden altı yıl önce şöyle demişti:

“Saçmalığın bu kadar anlaşılmaz göründüğü bir dünyada, insanlar arasında daha yüksek bir anlayış, daha yüksek bir samimiyet seviyesine ulaşmamız gerekiyor. Bunu başarmalıyız ya da öleceğiz. Bunun için birkaç ön koşulun karşılanması gerekiyor: 1. İnsanlar açık olmalı (yalanlar işleri karıştırır), 2. Özgür olmalı (kölelerle iletişim kurmak imkansızdır). Son olarak, 3. Kendi etraflarında bir tür adalet hissetmeliler./Observerkult

Kaynak:Gazete Ekspress

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Albert Camus “hayatın saçmalığı” üzerine
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir