Yerel seçim sonuçlarından sonra AK Parti’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bu kesin.

Bunu da biz değil AK Parti lideri, MYK toplantısında ilan etti:

“Bu masanın etrafındakiler, ben dahil hesap verecek!”

Bu cümleyi, köklü bir değişimin ayak sesleri olarak da okuyabiliriz.

Genel merkezdeki değişimi bir başka yazıya bırakıp, Bursa’yı konuşalım bugün.

Bursa, 2001’de kurulan AK Parti’nin, neredeyse tüm seçimlerde yüzünü güldürdü.

Dahası, kale olarak nitelendirilen illerden biriydi bu kent.

Ancak 31 Mart akşamı, AK Parti’nin en büyük kalesi düştü.

Öyle ki AK Parti’nin Türkiye’deki en büyük belediyesi olan Bursa, CHP’ye geçti.

3 gün önce Osmangazi sandık sonuçlarını gösteren özel bir haber yaptık.

Osmangazi seçimleri, dar gelirli yurttaşlarımızın yaşadığı  ve AK Parti’nin oy deposu olan mahallelerden artık CHP’ye de yüksek oy çıktığını gözler önüne seriyor.

Yani CHP, artık orta sınıf seçmenin yoğun olarak yaşadığı Kükürtlü, Çekirge gibi mahallelerin yanı sıra Çirişhane, Bahar, Çiftehavuzlar gibi Demiryolu Altı mahallelerinden de destek alabiliyor.

Kuşkusuz bunda Osmangazi adayının rolü olsa da diğer ilçelerdeki benzer seçim sonuçları, dar gelirli yurttaşların CHP’ye ciddi bir yönelişi olduğunu gösteriyor.

Bakın mesela AK Parti’nin Bursa’daki kalesi Yıldırım’da, siyaset camiasında pek kimsenin tanımadığı CHP adayı Önder Mutlu, ittifaksız girdiği seçimden yüzde 34 oyla çıkıp, 2002’den bu yana ilk kez AK Parti ile olan puan farkını 10’a indirmeyi başardı.

AK Parti’nin Bursa’daki yöneticileri, Osmangazi ve Yıldırım seçim sonuçlarını iyi analiz etmeli.

Çünkü partilerini çeyrek asra yakın iktidarda tutan doğal seçmen tabanlarıyla olan kopuşu işaret ediyor, o sandıklardan çıkan oylar.

“AK Parti’de değişim olacak mı?” sorusundan çok, “AK Parti’yi yeniden doğal tabanı ile barıştıracak kadrolar iş başına gelecek mi?” sorusu çok daha önemlidir.

AK Partililer, sandık sonuçlarını iyi okuyup, seçim yenilgisini salt emeklilere verilmeyen seyyanen zamdan bağımsız analiz edecek mi?

AK Parti’de önümüzdeki günlerde beklenen hamleleri, bu kritik soru üzerinden değerlendireceğiz.

AK Parti’yi geniş halk kitleleriyle buluşturan kadrolar mı iş başına gelecek, yoksa seçmenle arasına mesafe bırakan ve Bursa gibi kaleleri düşüren ekiplerle mi yola devam edilecek?