Türkiye’de 16 milyon emekli yaşıyor.

Onların sadece yüzde 15’i memur emeklisi.

Geri kalan kısmı BAĞKUR ve SSK emeklisi.

Yani emeklilerin yüzde 85’i düşük ücret alırken, yüzde 15’i kısmen yüksek maaş alıyor.

Bursa’da ise daha çarpıcı bir tablo var.

Bursa’nın emekli sayısı 720 binken, bunların sadece  yüzde 10’u memur emeklisi.

Yani, Bursa’da 600 bin aşkın emekli 10 bin lira veya biraz üstünde maaşla  yaşıyor.

Emeklilerin neden sefalet ücretine mahkum olduklarını anlatmak için, biraz geriye götüreceğim sizi.

Yıl 2008, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’tir.

Bakan Çelik, ABO’yu, yani aylık bağlanma oranını düşürdü.

Bu da emekli maaşlarında ciddi bir erimeye yol açtı.

Çelik’in emeklilere bir sürprizi daha vardı, o yıl.

2008’e kadar ilgili kanunda yer alan, “Emekli maaşı, en az asgari ücretin yüzde 110’u kadardır” şeklindeki madde değiştirildi.  

Yani o yıl değişiklik yapılmasaydı, bugün en düşük emekli maaşı 17 bin 2 liranın altında olmayacak, milyonlarca emekli sefalet ücretine mahkum yaşamayacaktı.

Faruk Çelik, gazetecilerin yıpranma hakkını da elinden almıştı ama neyse ki dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, emekçi meslektaşların yıpranma hakkını geri vermişti.

Yeniden günümüzde dönersek…

Ne dedik?

Türkiye’de yaklaşık 14 milyon, Bursa’da ise yaklaşık 650 bin emekli düşük ücret alıyor.

Yani önemli bölümü kuru ekmeğe talim ediyor.

Hatta, dul emekli aylığı alanlar 10 bin liranın bile altında maaşla yaşamak zorundalar.

Bursa’nın seçmen sayısı 2 milyon 380 bin.

Yani seçmenin yüzde 25’i düşük, çok düşük maaş aldığı için iktidara kırgın.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilere  yönelik tatmin edici bir düzenleme yapmazsa, bu seçimin kaderini emeklilerin belirleyeceğini öngörmek zor değil.

AK Partili kaynaklarımdan duyduğuma göre emeklilerin durumu, tüm illerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletiliyor.

Kanımca, 31 Mart’a günler kala, özellikle düşük ücret alan emekliler için bir müjde gelecek.