tiviPORT

AK Parti seçmenin mesajını iyi okumalı ama enseyi karartmamalı

2024.04.01 13:05 Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 -

AK Parti seçmenin mesajını iyi okumalı ama enseyi karartmamalı

Merhum Demirel’in meşhur sözüdür, “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar” yoktur diye…

Belki iktidar yıkılmadı ama büyük bir darbe yedi.

Ve yarım asırdan sonra ilk kez bir seçimde CHP en yüksek oyu aldı.

***

Peki, son seçimde milliyetçi-muhafazakar bir ittifakı iktidar yapan seçmen, çok değil sadece 10 ay sonra CHP’yi nasıl birinci parti yaptı?

Evet ekonomi başat faktördü.

Sayıları 10 milyonu aşan emeklileri, 10 bin lira maaşa mahkum eden hiçbir iktidara, halkın yol vermeyeceği görüldü.

O iktidarın başında toplumun yarısının çok sevdiği bir lider olsa dahi.

***

Ancak seçim sonucunun gerekçesi sadece ekonomik nedenlerle izah edilebilir  mi?

Kuşkusuz hayır.

Partiyi hücrelerine kadar saran, belde teşkilatlarına kadar nüfuz etmiş  kliklerden söz ediyorum.

Erdoğan’ın balkon konuşmasında, dönüşümü sağlayacağız ifadesi, esaslı bir arınmayı gerektirir.

Arınmanın yolu da kliklerin tasfiyesinden geçer.

Bunu yapabilecek tek isim de Recep Tayyip Erdoğan’dan başkası değil.

O halde önümüzdeki günlerde AK Parti’nin, kabineden, teşkilatlara varıncaya kadar büyük bir dönüşüme gideceğine tanık olacağız.

***

31 Mart, İYİ Parti’nin Türk siyaset sahnesinden silinişine de sahne oldu.

İYİ Parti lideri, ısrarla CHP ile ittifaktan sakındı ancak ne adayları ne de seçmeni kendisini dinledi

İYİ Parti seçmeni, partisinin iddialı olduğu yerlerde partisini, CHP’nin iddialı olduğu yerlerde CHP’yi destekledi.

Mesela Bursa’da, büyükşehir oyları yüzde 2 civarında çıkan bir partinin, 2 ilçeyi alması, CHP-İYİ Parti örtülü ittifakını gözler önüne serdi.

***

Sandık sonuçları, DEM Parti’nin  de, kent uzlaşısı altında CHP’ye destek verdiğini ayan beyan ortaya koydu.

Yani Millet İttifakı, CHP’de vücut buldu.

***

Yeniden Refah Partisi ise muhafazakar cenahta AK Parti’nin tek alternatifi olduğunu, bu seçimde perçinledi.

Bursa gibi illerde AK Parti’ye seçim kaybettirecek unsur olmadılar belki ama yüzde 8’i aşan oylarıyla, 2 kutba evrilen siyasette en güçlü alternatif olarak çıktılar sandıklardan.

***

Her ne kadar Yeniden Refah sandıktan güçlü çıksa da 31 Mart seçimleri, Türkiye’nin iki kutuplu bir siyasete hızla yol aldığını gösteriyor.

Ancak paradigmaların tersyüz olduğu, sosyolojik gerçeklerin ideolojilere rahmet okuttuğu bir seçimi daha geride bıraktık.

Bakın mesela Menzil tarikatının merkezi olan Adıyaman’ı CHP’nin alması, artık tarikat ve cemaatler tarafından da  desteklenen bir CHP gerçeğini gösteriyor.

Veya milliyetçilerin  oy deposu olarak bilinen Manisa’yı CHP’nin kazanması, yeri geldiğinde MHP’nin kalelerinin de düşebileceğini gösteriyor

***

Bursa’ya gelince…

Kuşkusuz diğer iller gibi neredeyse bir asırdır merkez sağın, son 20 yıldır da milliyetçi-muhafazakar bloğun kalesi olan Bursa’da da sürpriz yaşandı.

Ancak Bursa Büyükşehir seçimini belirleyen adayın ismi değil, genel konjonktür oldu.

Yine de mal varlığını bile açıklayamayan, aile vakfı başta olmak üzere hakkındaki onca iddiaya yanıt veremeyen bir adayın, seçmenin neredeyse yarısının oyunu alması izaha muhtaç bir sonuç. 

Yeri gelmişken Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni elinde tutanların, yanlış işlerinde, karşılarında, büyüyerek yoluna devam edecek  Tiviport’u göreceklerini belirteyim.

***

CHP’lilerin Bursa’daki en büyük kazanımı kuşkusuz Osmangazi seçimi oldu.

Seçimi kazanmaktan çok, seçimi kiminle kazandığınız önemli.

Şaibesiz, herkesle barışık, tertemiz bir isim olan Erkan Aydın, ilçenin sokaklarını karış karış gezerek, önemli bir zafere imzasını attı.

Ancak Aydın’ın önünde çok zor bir yol var. 

Hem Mustafa Dündar’ın bıraktığı 15 yıllık enkazı kaldırmalı hem de Bursa’nın en kalabalık nüfusuna sahip ve deprem riskini iliklerine kadar hisseden Osmangazi’yi yarından tezi yok dönüştürmek için gayret göstermeli.

***

Yazının başında seçmenin AK Parti’yi ciddi bir şekilde uyardığını belirtmiştim.

Ancak enseyi karartmamaları gerekir.

Nitekim, yüzde 78 ile son 20 yılın en düşük katılımı gerçeklemiş.

Sandığa gitmeyen yüzde 22 civarındaki seçmen, AK Parti’nin seçmenidir.

Yani AK Partili seçmen, tepkisini başka bir partiye oy vererek değil, sandığa gitmeyerek gösterdi.

Hasılı, hala AK Parti’den vazgeçmemiş seçmen, uyarıları dikkate alınırsa yeniden partilerine dönecekleri mesajını vermiş.

Tabii AK Partililer bu mesajı okuyabilirlerse…