Mustafa Özdal Yazdı

31 Mart’a şunun şurasında 10 gün kaldı ve adaylar da artık son kozlarını saha sürüyor, son hamlelerini yapıyor.

Önceki gece Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile bir araya geldik.

Biz sorduk, Aktaş yanıtladı.

Bugün söz Aktaş’ta.

***

Önce kısa bir girizgah yaptı Aktaş:

“Ben Cumhur İttifakı’nın adayıyım, karşı tarafta ittifak yok gibi görünüyor ancak kafayı bana takmış bir aday (Selçuk Türkoğlu’nu ima ediyor) ile yine kafayı bana takmış bir genel başkan (Özgür Özel’den söz ediyor) var. CHP’nin genel başkanı, “Mega projemiz Alinur Aktaş’ı göndermek” diyor ki dışarıdan siyaseti izleyen birine bile çok tuhaf gelir bu vaat. Diğer yandan CHP adayının hiçbir projesi yok, söylediklerinin hiçbir alt yapısı yok. Kilometrelerce metro hattı yapacağını söylüyor, aylık 2 bin lira emeklilere yardım edeceğini vadediyor. Hangi parayla, hangi kaynakla? Gittiği her yerde doğalgazdan, imar sorunlarına kadar her şeyi halledeceğini söylüyor. Açıkçası projesi olmayan ve çok kötü performans sergileyen bir aday var karşımızda. Ancak vatandaş her şeyin farkında ve tüm yaşananları bir kuyumcu terazisi gibi tartıyor

***

Aktaş’ın Bozbey’e soruları ve eleştirileri vardı:

“Öğrencilere burs vereceğini söylüyor ama Büyükşehir Belediyesi’nin yılda 10 bin öğrenciye burs verdiğinden haberi yok. Soruyorum, burs vermek amacıyla kurduğun aile vakfın NİLVAK’ta kaç öğrenciye burs veriyorsun? Aday olduğun partinin belediye başkanı, kaçak okuluna 44 milyon lira ceza kesmedi mi? Kendi belediye başkanın sana ergen demedi mi? Karacabey’in kırsalında bile kentsel dönüşüm yapacağını söylüyorsun ama 20 yılda Nilüfer’de neden bir tane bile kentsel dönüşüm yapmadın? Biz Akpınar’dan, Beşyol’a  ve Yıldırım’a kadar binlerce konutu dönüştürdük. Gençlik merkezleri yapacağını söylüyorsun, 20 yılda bir tane gençlik merkezi yaptın mı? Biz 16 tane gençlik merkezi açtık. 

BAOB’un 500 kişilik salonunda toplantı yaptın. Neden 20 yılda Nilüfer’de büyük bir salon inşa edemedin? Kadın sığınma evi yapacağını söylüyorsun, biz erkek barınma evi bile yaptık. Karacabey’de tarım fuarı olmadığını söylüyorsun, bu yıl on ikincisini yaptık, bundan haberin bile yok. YKS için dijital eğitimden bahsediyorsun, 6 dijital eğitim merkezi kurduk. Rakibimizin hiçbir projesi yok dedik ya, gerçekten kes, kopyala yöntemiyle konuşuyor, vaat veriyor.”

***

Aktaş’ın Nilüfer adayı Şadi Özdemir’e de eleştirileri vardı. 

“Nilüfer’de rantı önleyeceğiz, dürüst belediyeciliği getireceğiz’ diyor  Şadi Özdemir. 

İşte Aktaş, Özdemir’in Nilüfer Belediyesi ile ilgili sözlerini hatırlatarak, “Ne yani, Nilüfer’de 25 yıldır dürüst olmayan bir belediyecilik mi yapılıyordu?” diye sordu.

***

Aktaş’ın eleştirilerinden, Büyükşehir Belediyesi’nin billboardlarını sprey boya ile kullanılamaz hale getiren İYİ Parti adayı Selçuk Türkoğlu da nasibini aldı.

“Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini anlatan billboardlarla ilgili bir mahkeme kararı var ancak biz bu karara itiraz ettik. Henüz yargı süreci bitmedi. Buna rağmen, gitti kamu malına zarar verdi. Sen hakim misin, savcı mısın? Ancak ben onun seviyesine asla inmem, yerde rakip partinin broşürünü görsem hemen kaldırırım. Geçen akşam Yeniden Refah Partisi’nin seçim ofisini ziyaret ettim. Neticede bir seçime giriyoruz ve sandıktan bir kişi başkan olarak çıkacak. Ancak kendisi bu işleri çok seviyor. Gitsin İstanbul’daki ve Ankara’daki CHP’li belediye başkanlarının billboardlarını görsün. 2 kentte yer, gök CHP’li belediye başkanlarının reklamlarıyla dolu.”

***

Gelelim anketlere…

Aktaş’ın belki de en rahat olduğu konu buydu.

Oran vermedi ama tüm anketlerde önde olduğu biliniyor.

Zaten kendisi de bugüne kadar 9 anket yaptırdığını ve her ankette oylarının biraz daha yükseldiğini belirtti.

Şu sözleri de kayda değerdi:

“Oran vermeyeyim ama fark açılıyor. Geçen seçimden daha yüksek oy farkıyla seçimi kazanacağız.”

***

Aktaş’a anketlerle ilgili bir tespitimi aktarıp, görüşlerini sordum.

Benim gördüğüm anketlerde, İYİ Parti’nin ilçe belediye başkan adaylarıyla, büyükşehir adayı arasındaki oylarda ciddi bir fark var.

Mesela bir ilçede İYİ Parti adayı 10 bin oy alıyorsa aynı ilçede 

Selçuk Türkoğlu’na 2 bin oy çıkıyor.

Aktaş da bu durumu teyit etti.

O halde  İYİ Parti Büyükşehir adayı Selçuk Türkoğlu ile CHP Büyükşehir adayı Mustafa Bozbey arasında, örtülü bir ittifak yok mu?

***

Aktaş’ın yeni dönemle ilgili de söyleyecekleri vardı.

Özellikle kentsel dönüşümle ilgili sözlerini not ettik.

Nitekim Aktaş, 31 Mart’tan sonra Altıparmak ile başlayıp, Bursa’yı dirençli bir kent yapmak adına 100 bin konutu dönüştüreceklerini söylemesi kayda değerdi. 

***

Aktaş, daha birçok konuya değindi ancak ben açıklamalarının can alıcı bölümlerini özetlemeye çalıştım.

Söyledikleriyle ilgili 2 konunun altını çizelim.

Aktaş, son anketlerle birlikte oldukça rahat bir aday profili görüntüsü sergiliyor.

Ancak teşkilatlarını rehavete sokmamak adına anket sonucu açıklamıyor.

Aktaş’ın özellikle Mustafa Bozbey’e yönelttiği sorular önemli. 

Aktaş’ın Bozbey’e yönelik sorularını biz de soruyoruz ancak yanıt alamıyoruz.

Mesela NİLVAK ile ilgili hiçbir iddiaya yanıt veremedi Bozbey.

Bozbey’in, Nilüfer Belediyesi encümeninin NİLVAK’a ait kaçak okula 44 milyon lira ceza kesilmesine sessiz kaldı. 

Üstelik bu cezayı CHP’li bir belediye başkanının yönettiği belediye kesti.

Kaçak yapıdan 44 milyon gibi rekor ceza yiyen bir belediye başkanı, yönetmeye talip olduğu kentte nasıl kaçakla mücadele edecek?

Bozbey’in yakın akrabası İldam Bozbey’in, okulu ruhsatlandırmak için Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’e baskı yaptığı da bir diğer iddia. 

NİLVAK’ta kaç öğrenciye burs verildiği, NİLVAK’a ait okulun Bozbey’in kızı Side Bozbey’e nasıl geçtiği, yıllarca Nilüfer oto pazarından elde edilen gelirin NİLVAK’a nasıl aktarıldığı, Nilüfer’de inşaat yapan müteahhitlerin NİLVAK’a yıllarca nasıl bağış yaptıkları, VEREV isimli şirket ile Nilüfer Belediyesi’nin nasıl zarara uğratıldığı sorularına da bugüne kadar tek bir yanıt veremedi Bozbey.

Normal şartlarda bu sorulara muhatap olan ve kendi partisinin belediyesi tarafından kaçak okuluna 44 milyon lira ceza kesilen bir siyasetçinin bırakın aday olmasını, sokağa bile çıkamaması gerekir.

Ancak Bozbey gülümseye devam ediyor.