2023.11.16 10:30 Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 -
Mustafa ÖZDAL yazdı
Geçen hafta Bursa’nın tanınmış bir iş insanını 0800’lü numaradan arıyorlar.
Telefonun ucundaki kadın sesi, “İyi günler …. Bey, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nden arıyoruz. Genel Sekreterimiz Ulaş Hakan görüşmek istiyor” diyor.
Ulaş Akhan ile direkt telefondan görüşebilen iş insanı şaşırsa da, “Tabii bağlayabilirsiniz” yanıtını veriyor.
Telefon birkaç dakika bağlanmıyor ve ‘asistan’, Ulaş Hakan’ın meşgul olduğunu, kendisini Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilisine bağlayacağını belirtiyor.
İş insanının şüphesi iyice artıyor ancak yine de bozuntuya vermiyor.
Ve birkaç saniye sonra Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilisiolduğu söylenen kişiye ait tok bir ses gayet samimi bir üslupla, “…. Bey nasılsınız, iyi misiniz.? Afiyettesiniz inşallah” diyerek başlıyor hal, hatır faslına.
-“İyiyim, teşekkürler, sizler de iyi misiniz?”
-“Bizler de iyiyiz, işler nasıl, iyidir inşallah.”
Formaliteden olduğunu iki tarafından da bildiği, asıl konuya geçmek için aşılması zorunlu olan ve artık yazısız kural haline gelmiş, hal, hatır faslının ardından Sosyal İşler Müdürlüğü yetkilisi diye kendisini tanıtan kişi, ağzındaki lokmayı çıkarıyor nihayet:
“… Bey, biliyorsunuz Büyükşehir Belediyesi olarak çok büyük hayır işleri yapıyoruz. Son olarak bir medical firmasıyla anlaştık. Tekerlekli sandalye dağıtıyoruz ihtiyaç sahiplerine. Sizin de katkılarınızı bekliyoruz. Asistan arkadaşımız hesap numarasını verecek. Artık ne kadar katkı yaparsanız.”
İşte o an, iş insanın şüphesi kalmamıştır, konuştuğu kişilerin, dört başı mamur bir dolandırıcılık çetesinin üyeleri olduğundan.
Nitekim ne Büyükşehir ne de diğer belediyelerden iş insanlarına böyle bir talep gelmeyeceğini bilecek kadar deneyimli ve gün görmüş bir iş insanıdır kendisi.
Avını yutmak umuduyla ağzını iştahla aşmış bir ‘köpek balığı’nı andıran dolandırıcıya, iş insanın cevabı tokat gibi iner:
“Terbiyesizlik yapıp, insanların merhamet duygularını sömürmeyi bırakın!”
Bana bu olayı, dolandırılmak istenen iş insanı anlattı.
Kendisi uzun yıllar Bursa’da faaliyet gösteren, kentte iz bırakmış eserlere imza atmış saygın bir iş insanıdır.
“Öyle bir tezgah kurmuşlar ki, ben bile bir an şüpheye düştüm” diyor, yaşadığı olay için.
Evet, belki o iş insanı tezgaha düşmedi ama sayısı her geçen gün artan dolandırıcılık çeteleri kim bilir kaç kişiyi, tezgahlarına düşürdüler.
O halde, mutlaka sizin de cep telefonlarınıza da gelmiş olan, “Belediyemiz tarafından aradıklarını söyleyip yardım veya bağış isteyen kişilere itibar etmeyiniz” şeklinde belediyelerin yolladığı uyarı SMS’lerini dikkate alın.
Ve siz, siz olun, belediye başkanı ve bir belediye yetkilisi adına aradığını söyleyip, bağış isteyen hiç kimseye inanmayın.
Nitekim bu ülkenin dolandırıcıları, başbakanları bile dolandırabilecek kadar profesyoneller!