2024.03.15 10:19 Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 -
Mustafa Özdal Yazdı
Sabah, Kapalı Çarşı civarlarında işim vardı.
Yolda giderken bir kuyruk dikkatimi çekti.
Kuyruk, döviz bürosunun önündeymiş.
Sıra bekleyenlere baktım sonra.
Çoğu dar gelirli vatandaşa benziyordu ve bürodan çıktıklarında 50 Euro, 100 Dolar gibi paralar vardı ellerinde.
Daha sonra kurlara baktım ve alım ile satım arasındaki fark, yani kur marjı dikkatimi çekti.
1 liraya yakın fark vardı!
Yani bugün aldığınız dövizden kar etmek için en az 1 lira yükselmesini beklemelisiniz ki, normal şartlarda günlerce, hatta aylarca zaman alır.
Üstelik, bazı bankaların yüzde 50’ye varan mevduat faizi, son yılların en cazip oranına ulaşmışken, paranızı dövize yatırmanız için 2 kere düşünmeniz gerekir.
Ancak şartlar normal değil.
Çünkü vatandaş, özellikle seçimden sonra dövizin sıçrayacağını düşünüyor.
Zaten 1 ayda yüzde 10’u aşan yükseliş, dövize olan talepten kaynaklanıyor.
Talebin nedeni de beklenti.
Tıpkı 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimindeki gibi.
Hatırlayın ufak ufak artan döviz, seçimden sonra önce yüzde 20 ardından yüzde 10 daha artmış ve sadece bir ay sonra Dolar kuru 20 liradan 26 liraya fırlamıştı.
Bugün de aynı senaryo yaşanıyor.
Bu şu anlama geliyor:
Mehmet Şimşek’in sıkılaştırma politikasına rağmen, vatandaş parasının değerini korumak için hala dövize yöneliyor.
Üstelik son yılların en yüksek mevduat faizine rağmen…
Bu bir.
Bir de emekliler meselesi var ki, hangi siyasetçiyle konuşsam, nereye gitsem emeklilerin sorunlarıyla karşılaştıklarını söylüyorlar.
Emeklilerin önemli bölümü 10 bin lira maaşa talim.
Ve mevcut iktidardan en çok şikayet eden kesim de onlar.
Hasılı, geçmiş tüm seçimlerin anahtar kelimesi olan milliyetçiliğin yerini ekonomi aldı.
Bilmem iktidar partisi, bunun farkında mı?