Bursa
Çok Bulutlu
22.3°
tiviPORT

"GÜLÜMSEYİN BOZBEY KONUŞUYOR"

2025.02.14 11:43 Son Güncellenme: 2025.02.15 01:52 - YAZI İŞLERİ

20 yıl Nilüfer belediye başkanlığının ardından şu an Bursa Büyükşehir Belediye başkanı olan Mustafa Bozbey deprem sonrası yine bildik açıklamasını yaptı "toplanma alanları hazırlanıyor, arama kurtarma da koordineli çalışıyoruz, dirençli kent oluşturuyoruz, arkadaşlar çok yoğun çalışıyor".

"GÜLÜMSEYİN BOZBEY KONUŞUYOR"

Gazeteci yazar Abdülkadir Karakaya kaleme aldığı " Konut hakkı" başlıklı yazısında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'i çok sert eleştirdi. Karakaya, "Boşuna söylemiyorum Bozbey belediyeciliği bilmez, tembeldir, çalışmaz, iş yapmaz, hayal bile kuramaz sadece algıyı ve reklamı çok iyi bilir diye." ifadesini kullandı.

27 Ocak 2025 günü Bursa 4.1 şiddetinde bir depremle sarsıldı. 4.1 şiddetinde bir deprem ile nasıl sarsıldık?

Depremin merkez üssünün Nilüfer ilçesinin Üçevler-Çalı-Kayapa bölgesi olduğunu, bu alanın Kayapa-Yenişehir fay hattının üzerinde kurulduğunu belirtmek gerekiyor.

Kayapa-Yenişehir fay hattının geçtiği bölgeyi imara açanın ve buralarda sefertası gibi binalar dikilmesine imza atanın dönemin Nilüfer belediye başkanı Mustafa Bozbey olduğunu da kesinlikle belirtmek gerekiyor ki konu anlaşılsın.

20 yıl Nilüfer belediye başkanlığının ardından şu an Bursa Büyükşehir belediye başkanı olan Mustafa Bozbey deprem sonrası yine bildik açıklamasını yaptı "toplanma alanları hazırlanıyor, arama kurtarma da koordineli çalışıyoruz, dirençli kent oluşturuyoruz, arkadaşlar çok yoğun çalışıyor".

Sonuç? Elde var sıfır, sen belediye başkanısın sayın Bozbey senin görevin ranta uygun değil zemine uygun imar vermek değil mi?

Senin görevin deprem şehri Bursa'da kentsel dönüşümü hemen başlatmak değil mi?

"Gemlik bir depremle yok olur" diyor bilim insanları, bizim başkanın tek elinden gelen şey deprem sonrasına hazırlık yapmak "arkadaşlar çalışıyor"

Bu ne rahatlık bu ne vurdum duymazlık? İnsan bu kadar mı beceriksiz olur.

Mustafa Bozbey olgudan çok algıyla başkanlık etmeyi yaşam tarzı haline getirmiş bir insan, iş yapmak, eser ortaya koymak, çalışmak filan bilmez ama yapmadığının, çalışmadığının bile reklamını yapmasını çok iyi bilir.

Başkan Bozbey, Nilüfer belediye başkanı olduğu 2013 yılının 17 Ağustos gününde 17 ağustos depreminin 14.yılında bir konuşma yapıyor https://www.nilufer.bel.tr/haber/bozbey-depreme-karsi-her-turlu-onlemi-almaya-calisiyoruz konuşmada "asla unutmadık unutturmayacağız edebiyatından sonra" özetle şöyle diyor.

"Deprem Öncü İşaretleri İzleme ve Tahmin İstasyonları projesiyle Türkiye'ye örnek olan Nilüfer Belediyesi, olası bir felakete hazırlıksız yakalanmamak için ilçenin değişik noktalarında kurduğu 9 istasyonla yer altı hareketlerini sürekli takip altında tutuyor. Projelerini "önce insan" felsefesiyle uygulayan Nilüfer Belediyesi, Marmara için kaçınılmaz olan deprem gerçeğine yönelik bilimsel çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. 2007 yılında faaliyete geçirmeye başladığı Deprem Öncü İşaretleri İzleme ve Tahmin İstasyonları'nı yaygınlaştırarak bugün sayısını dokuza çıkaran Nilüfer Belediyesi, İstanbul Üniversitesi ve Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) tarafından Marmara Bölgesi'nde yürütülen Elektrostatik Kayaç Gerginliği İzleme Yöntemi ile Deprem Tahmin Sistemi projesi kapsamında kurulan istasyonlar sayesinde, depremin yeri ve büyüklüğünü yer altındaki hareketlenmeleri, elde edilen verilere göre birkaç saat önceden belirlemeyi hedefliyor. Diğer yandan belediyemiz tarafından kurulan Nilüfer Arama Kurtarma ekibi de modern cihazlarla donatılarak, sık sık düzenlenen tatbikatlarla olası felaketlere karşı hazır tutuluyor".

Neymiş efendim 2013 yılında Deprem öncü işaretleri izleme ve tahmin istasyonları kurmuş sayın Bozbey depremi birkaç saat önceden bize haber verecekmiş.

Gülümseyin Bozbey konuşuyor.

Madem bu istasyonları Türkiye'ye örnek olarak kurdunuz ardından bir yığın deprem oldu, bize niye saatler önce haber vermediniz diye sorsak yine kim bilir neler uydurur, ne edebiyat parçalar.

Sayın Bozbey'in sürekli dilinden düşürmediği bilimsel yaklaşımı işte bu, algı bilimi, başka bilim bilmez sayın Bozbey.

Halbuki gerçek bilim insanları buralarda fay hattı var diyor ama dilinde bilim, cebinde rant aşkı yanan sayın Bozbey buraları imara açıyor, kat üstüne kat veriyor, NilVak bağış rekorları kırıyor değil mi?

Neticede İktisatta bir bilim.

Başkan Bozbey, Alinur Aktaş döneminde faaliyet yürüten hatta asrın felaketinde üstün başarılara imza atan AKOM 'u düzenlediği törenle bir kez daha açtı.

Boşuna söylemiyorum Bozbey belediyeciliği bilmez, tembeldir, çalışmaz, iş yapmaz, hayal bile kuramaz sadece algıyı ve reklamı çok iyi bilir diye.

Bakın yıllardır var olan kuruluşu tekrar açmak ve bununla ilgili tören yapmak ancak Bozbey çapında bir başkana nasip olabilir, yarın gider Yunuseli TOKİ açılışı yapar kendi yapmış gibi tören düzenler, reklam gelirini vicdana tercih eden yerel medyamızda bu töreni haberleştirir ve "Bozbey Yunuseli TOKİ'yi açtı" haberi yapar, yani bunlar tam Bozbey'lik hareketler.

Sayın Bozbey 8 Şubat 2025 tarihinde; Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi, Bursa Planlama Ajansı ve Yerel Reform Girişimi Derneği iş birliğiyle düzenlenen "Yerel Reform Buluşmaları" panelinde konuştu. Çok enteresan bir konuşma yaptı ve özetle şunları söyledi.

"Konutun ticari bir meta haline getirilmesini de eleştiren Başkan Mustafa Bozbey, "Anayasa'mızın 57. Maddesi, devletin konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alması gerektiğini ifade ederken, Birleşmiş Milletler ise konutu, 'Yaşamaya elverişli, insana yakışır ve erişilebilir bir hak' olarak tanımlıyor. Ancak ne yazık ki bugün ülkemizde, barınma hakkının temel bir insan hakkı olmaktan çıkıp yalnızca belirli bir kesimin erişebildiği bir lüks haline geldiğini görüyoruz. Sosyal konut yetersizliği, plansız yapılaşma ve yaşam koşullarının ağırlaşması, özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için konut edinmeyi zorlaştırmaktadır. Oysa konut hakkı, tıpkı eğitim ve sağlık gibi temel bir insan hakkıdır ve yalnızca alım gücü yüksek olanların erişebildiği bir ayrıcalığa dönüşmesini kabul etmiyoruz!" .

Bu konuşmanın altına imzamı atıyorum AMA Bozbey'in bu cümleleri kurmaya hakkı olmadığını çok iyi biliyorum, nerden mi?

Elbette Emir-Koop'tan

Önce şu soru geliyor insanın aklına, bu kadar güzel cümleler kuran sayın Mustafa Bozbey 20 yıl boyunca Nilüfer Belediye başkanlığı yaptı, bu görev süreci boyunca kaç adet sosyal konut üretti? Kaç dar gelirli vatandaşı konut sahibi yaptı? Hangi soruyu sorarsanız sorun, cevap kocaman bir SIFIR.

Bakın bu CHP lilerin dilinden bu güzel cümleler hiç eksik olmaz, bu güzel cümleleri kurarken yüzleri hiç kızarmaz, ama gerçek hayatta dilleri ile işleri birbirine hiç uyuşmaz.

Emir-Koop ile devam edelim, Emir-Koop dar gelirli vatandaşlara konut arsası ve konut üretmek için kurulmuş bir kooperatif.

Yönetiminde dar gelirli insanlar hayal ettiniz değil mi? mümkün değil.

Bunlar kağıt üstünde bu ibareyi yazmışlar ama bu arsaları bu konutların tamamını bu şehrin haramileri yağmalamış.

Kimler varmış Emir-Koop yönetiminde; Mustafa Bozbey'in kardeşi Hüseyin Bozbey, portlarıyla nam salmış Faruk Çeliğin yeğeni Şener Güngör gibi tanınmış isimler var. Kadro nasıl ama? Rantın Şampiyonlar ligi kadrosu.

Bu kooperatifin yönetim kurulu üyesi Hüseyin Bozbey , Nilüfer ilçesi Balkan Mahallesi Naim Süleymanoğlu Bulvarındaki 18 bin 621 metrekarelik arsa için ağabeyi Mustafa Bozbey'den yapı ruhsatı alıyor.

Hazır ruhsat işi aile içinde halledilmişken aile kooperatifi bu arsayı satışa çıkarıyor ama ne tesadüf yine aynı aile dört ayrı kooperatif üzerinden bu arsayı satın alıyor, yani satan, alan, ruhsat veren hep aynı aile.

18 bin 621 metrekarelik arsa, sadece 6 milyon TL'ye, hem de iki yıl taksitle Bozbey ailesine satılıyor.

Ardından 17 Aralık 2020 tarihinde (tarih çok manidar) İldam Aydın Bozbey- Mustafa Bozbey-Hüseyin Bozbey ortaklığında PERÇEM İnşaat A.Ş. şirketi kuruluyor.

Tesadüfün bu kadarı ancak Bozbey'de olur, yeni kurulan bu inşaat şirketi 24 Aralık 2020 tarihinde Emin Adanur'un sahibi olduğu Ergünkent inşaat A.Ş ile bu 18 bin 621 metrekarelik projede yüzde elli elli ortaklık yaptıklarını noterde kayıt altına aldırırlar.

O kadar inşaat şirketi varken neden Ergünkent İnşaat ve Emin Adanur ile ortaklık yapıldı? Bizi ve gazetemizi takip edenler bu sorunun cevabını biliyor.

Efendim iş bittiğinde Bulvar Plus adını alan proje toplamda 8 blok 264 konuttan oluşuyor.

222 tanesi 3+1 daire, 42 adeti ise 3+1 dubleks daire olarak yapılıyor ve tabii altlarında dükkanlar.

İzinlerini Belediye Başkanlığı döneminde Mustafa Bozbey'in verdiği projeden Bozbey ailesi en az 66 daire, 15 dükkân ve 2 ofis alıyor.

İki yılda taksitle 6 milyon verip bittiğinde 66 daire 15 dükkan 2 ofis alıyor Bozbey ailesi.

Ama ne diyor sayın Mustafa Bozbey "...özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için konut edinmeyi zorlaştırmaktadır. Oysa konut hakkı, tıpkı eğitim ve sağlık gibi temel bir insan hakkıdır ve yalnızca alım gücü yüksek olanların erişebildiği bir ayrıcalığa dönüşmesini kabul etmiyoruz!" .

Hani Yıldırım Akbulut fıkrası "Bizde dönmeyiz" diye bitiyordu ya bizde konut edinmenin hak olduğunu düşünüyoruz ve bu tür haramiler yüzünden insanların konut sahibi olamamasını bizde kabul etmiyoruz, işte bu sebeplerle haramilerin saltanatını ifşa ediyoruz.

Bu haramiler yüzünden dar gelirli insanlar konut sahibi olamıyor ve yerelde harami saltanatı devam ettikçe sosyal konutta yapılmaz, dar gelirli insanlar konut sahibi de olamaz.

Allah'tan TOKİ var da milyonlarca insan konut sahibi olabildi ve devam edecek inşallah, lafa gelince "Konut hak" değil mi sayın Bozbey, sizden ve rantçı arkadaşlarınızdan kimseye sıra gelmiyor ki.

Söz balkan mahallesine gelmişken, Mustafa Bozbey ve ortağı Emin Adanur o mahalleden rantı alıp çıkmış olabilir ama o mahalle 21. Yüzyıl Bursa'sında asfalt yol bekliyor, o mahalle toplu ulaşım aracı bekliyor, o mahalle kapalı otobüs durağı bekliyor, o mahalle çöplerinin toplanmasını bekliyor, otopark bekliyor.

Balkan mahallesinde hem büyükşehrin hem de Nilüfer belediyesinin sorumluluğunda işler var ama maalesef her ikisi de CHP'de ve sonuç ortada balkan mahallesinin rantını yerken ortak hareket edenler sorun çözmeye gelince birbirlerini tanımamazlıktan geliyor.

Bu kenti yönetme iddiasındaki Bozbey ve 9 danışmanı; konserler, heykeller, tabela değiştirmeler, cinsiyet düşmanı fetösevere yer tahsisi, yılbaşı sokağı, eşleri sırtta taşıma gibi esas işlerinden fırsat bulurlarsa eğer, bu kent hizmet bekliyor.

Bu şehir hizmet bekliyor, riskli konutların belirlenmesini biran evvel kentsel dönüşüme başlanmasını bekliyor.

4.1 şiddetinde ki bir depremi hiç kimsenin hissetmeyeceği bir imar düzenlemesi bekliyor.

Rantın değil insanca yaşamın hakim olduğu bir yönetim bekliyor.

Ucuz toplu ulaşım ve ulaşılabilir trafik bekliyor.

Hikayeden çevrecilik oynanmasına karnı tok olanlar Hamitler çöplüğünden yükselen 6 mahalleyi saran kokusuna çözüm bekliyor

21.YY'da bunlar sorun bile olamaz, yeter ki bunları önemseyen, vatandaşın derdiyle dertlenen yönetim olsun.

Ulaşım zamlarıyla sırtımıza binip, bunu oyun haline getirip yarışma düzenleyen kafanın bunları yapabileceğine zerre inanmıyorum, insan işte umuduyla yaşıyor.