2023.09.26 11:49 Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 -
Dün Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ında Özhan Marketler Genel Müdürü İbrahim Özhan ile karşılaştık.
Kısa bir hal hatır faslından sonra İbrahim Özhan’a işlerin nasıl gittiğini sordum.
Bir dokundum bin ah işittim.
“İş var ama çalıştıracak insan bulamıyoruz” dedi.
Kasa görevlisinden, depocusuna, forkliftçisinden, mağaza müdürüne kadar 80 personele ihtiyaçları varmış.
Hatta bu yüzden Ertuğrul’a açacakları şube ileri bir tarihe ertelenmiş.
Şaşırdım…
Eskiden sanayicilerden duyduğumuz kalifiye eleman sorununu şimdi bir zincir marketin sahibi dile getiriyor.
Eleman sıkıntısının nedenleriyle ilgili de konuştuk ayaküstü.
Asgari ücretin insanları geçindirememesinden, işsizlik maaşının tatlı gelmesine, gençlerin kendisini sanal kumara kaptırmasından, faiz oranlarının yüksekliğine varıncaya kadar birçok nedeni var, insanların çalışmaya hevesli olmamasının…
Tabii bir de borsayı unutmayalım.
Bakın mesela son 1,5 ayda borsaya 2 milyon yeni katılımcı merhaba demiş.
Bunların çoğu da genç…
Bu verileri ekonomistler analiz etsin ama ben bu gidişatı son derece tehlikeli buluyorum.
Gençler, emek harcamadan, alın teri dökmeden, spekülatif alanlara yönelerek, kısa yoldan para kazanma peşinde.
Bazen küçük birikimini borsaya yatırıp karını harcayarak, kimi zaman umudunu sanal kumara bağlayarak veya mevduat faizlerinin sağladığı ufak kazançlarla günü kurtarıyorlar belki.
Ancak tüm bu kazançların sonu olmadığı gibi, rüzgarın ters dönme ihtimali de yüksek.
Günün sonunda elinizdeki avucunuzdaki paranın eridiğini görebilirsiniz.
Çünkü üretime dayanmayan hiçbir kazancının sürekliliği olamayacağı gibi, herkesin kazandığı bir finans sisteminin de dünyada örneği yoktur.
Ülkeyi yönetenler acilen bu işe el atmalı.
Sanal ekonomiden, üretim ekonomisine dönemezsek, sonumuz kötü!