tiviPORT

Kurban Bayramı’nda vatandaş ekonomik olarak kurban ediliyor

2024.06.19 01:52 Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 -

Kurban Bayramı’nda vatandaş ekonomik olarak kurban ediliyor

Vakıflar ve dernekler deri için iş başında

Kurban Bayramı yaklaşırken vakıflar ve dernekler yine bağış toplamak adına kontrolsüzce kurban ve hisse satışına başladı. Vatandaşlar kurban fiyatları ile dernek ve vakıfların belirlediği fiyatlar karşısında şaşkınlığını gizleyemedi. Yurt içinde bir küçükbaş kurban satış fiyatı 20 bin lirayı buluyor iken yurt dışında ki kurban bağışı fiyatlarının 3 bin 800 lira ile 12 bin lira arasında olması kafalarda soru işareti yaratıyor.

Kurban Bayramı’nı fırsata çevirmek adına her yıl olduğu gibi bağış kampanyası pazarlama yarışına giren dernekler ve vakıflar belirledikleri fiyat politikası yüzünden vatandaşı şaşkına çeviriyor.  Vatandaşların dini duygularını istismar edercesine çalışan derneklerin hiçbir resmi kurum tarafından denetlenmemesi ise akıllara durgunluk vermekte.

KURBAN KESMEK FARZMI?

Radikal kişiliği ve önemli açıklamalarıyla dikkat ancak amansız hastalık nedeniyle hayatını kaybeden Prof.Dr. Yaşar Nuri Öztürk kurban konusunda ki açıklamalarıyla dikkat çekmişti. Öztürk’ün açıklamasında: “Özellikle son yıllarda, hızlı ve amansız bir biçimde yol alan din sömürüsünün önemli gelir kaynaklarından biri haline getirilen kurban, trilyonluk meblağların konusu bir sektöre dönüştü. Bu yüzden kurban, sünnet olmaktan çıkarılıp fiilen farzlaştırıldı; onunla da yetinilmedi, örtülü bir biçimde İslam'ın en büyük farzı haline getirildi. Din sömürüsü sektörü, elinden gelse, ailenin tüm bireylerine bir veya iki kurban kestirecek...” ifadeleri yer almıştı.

Dernekler ve vakıfların kurban parası toplarken bu ödenen bedelleri gerçekten bu iş için mi kullandığı merak edilen konular arasında yer almakta.

KURBAN DERİSİ KAPMA SAVAŞLARI

Yaşar Nuri Öztürk yine bir makalesinde kurban kesimlerindeki ısrarın deri kapma savaşı olduğunu ifade etti. Öztürk: “Son yıllarda, kurbanın esas İslami hedefi olan "yoksulun et yemesi" adeta unutulmuş, kurban denince akla bir tür deri kapma savaşı gelir olmuştur. Ortada, Allah rızası, din-diyanet, akıl-insaf ara ki bulasın... Utanmazlığın bini bir para... Uyuşturucu çetelerinin dalaşını andıran bir manzara karşısındayız. Gerçek dinin zerresinden bile habersiz olduğumuzun göstergelerinden biri de bu dalaştır...”dedi

TÜRKİYE’DE KURBAN PAHALI YURTDIŞINDA UCUZ

Türkiye’de kurban fiyatları pahalı olması nedeniyle vatandaşın bu anlamda alım gücünün minimum seviyede olduğu belirtilirken Afrika Kıtası ve diğer ülkelerde kurban ucuz olduğu uzmanlar tarafından açıklandı. Dernek ve vakıfların kurban derisi toplamak ve kâr amacı güderek yurt dışı için para toplayıp vatandaşın kontrolsüzce parasını kullanacak olması gözden kaçmıyor. Türkiye’de vatandaş kurbanı fahiş fiyatla alırken yurt dışına yapılan bağışlar ise kafalarda soru işaretleri oluşturuyor.

KURBAN EDİLEN HAYVANLAR ACI ÇEKİYOR!

Yaşar Nuri Öztürk kurban kesimlerinde uygulanan yöntemlerin çok yanlış olduğuna dikkat çekmiş ve makalesinde bu konuda da dünyaya kötü reklam olduğunu ifade etmiş. “Beş milyonu aşkın hayvan kesilmekte, Allah'ın ve fakirin adı paravan yapılarak birkaç başlı bir deri vurgunu sektörü beslenmektedir.” diyen Öztürk’ün açıklamalarında yer alan detaylar ise şöyle:

“Hz. Peygamber'in açık ve ısrarlı talimatına göre, kurban kesimi, hayvanın acı çekmesini en aza indirecek şekilde olmalıdır. Modern dünyada bu, elektro şok denen bir bayıltma yöntemiyle yapılmakta ve bu sayede hayvanların acısı hemen hemen sıralanmaktadır. Bu yöntemin öncelikle Müslümanlar tarafından uygulanması gerekmez miydi? Acı çektirilen, hakları ihlal edilen hayvanların Allah huzurunda bizden davacı olacaklarını söyleyen ilk insan bizim peygamberimizdir. Bu anlayışı biz uygulamalarla hayatımıza yansıtabildik mi? Nerede? Bırakın yansıtmayı, elektro şok yönteminin "gayrı şer'i" olduğunu iddia edebilen ilim ve merhamet düşmanlarıyla hala karşılaşabiliriz. Hayvanlar acı çekiyor, dünyanın önünde dinimiz ve insanımız ithama maruz kalıyor. Yazık, günah değil mi? Olaya bu noktadan bakıldığında, bırakın îslami esprinin korunmasını, kurban kesimleri yer yer hayvanlara işkence manzarası andırmaktadır. Hayvanlar yetersiz-kör bıçaklarla dakikalarca kıvrandırılmakta, zaman zaman yarı kesilmiş halde ayağa kalkmakta, hatta bazen caddelere fırlayarak yan-kesik başlarıyla koşmaktadır. İbadet adı altında, Allah'ın ve insanlığın önünde utanç verici, yürek parçalayıcı bir acımasızlık sergilenmektedir. Allah elbette bunları görüyor ve bu mazlum hayvanların acılarından doğan günahı bir öfkeye dönüştürerek bu toprakların üstüne geri gönderiyor.”