CHP’de Kayıhan Pala isimli bir milletvekili var.

Milletvekili olmadan önce CHP Nilüfer örgütündeki bir toplantıda, yüzlerce kişinin önünde şu kelimeler ağzından döküldü:

“CHP’den milletvekili adayı olduğum için eşimden ve çocuğumdan özür dilerim!”

Aynı Kayıhan Pala, hiç utanmadan 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP’den milletvekili seçildi.

***

Kayıhan Pala, 2018 yılında milletvekili listesine genel merkez yoklamasıyla girmişti.

Yani önseçim olmadan, tepeden inme yöntemle.

Ancak seçilemedi…

Ardından, yine hiç utanmadan, “CHP’de milletvekilleri önseçimle belirlenmeli” sloganıyla yola çıkan Çalışma Grubu’na dahil oldu.

“Ben önseçim olmadan, milletvekili olunmasına karşıyım” diyerek, insanların akıllarıyla dalga geçti.

***

Pandemi döneminde hakkında açılan basit bir soruşturmayı, yıllarca kullandı ve bu sayede yine Kılıçdaroğlu’nun torpiliyle, bu kez listenin 1. sırasına yazıldı.

 “CHP’den milletvekili olduğum için ailemden ve çocuğumdan özür dilerim. CHP’de milletvekilleri önseçimle belirlenmeli” diyen şahıs, emek vermediği, alın teri dökmediği bir makama, hiç düşünmeden tepeden geliverdi, geçmişte sarf ettiği sözleri hiç umursamadan.

***

Emekten, yoksulluktan, işçi haklarından söz etti ama Nilüfer Belediyesi’nin emekçilerle yaptığı toplu iş sözleşmesinde görünmedi.

***

Milletvekili seçildikten sonra DEM Parti İl Başkanlığı’nı su yolu yaptı…

Büyükşehir seçimlerinde DEM Parti’nin desteğini almak için, yoğun çaba sarf etti.

Propaganda sürecinde CHP’liler,  mahalleleri karış karış gezerken, bir, iki yerde fotoğraf verdi, yasak savma kabilinden.

***

Bayram değil, seyran değil,  bu Kayıhan Pala isimli milletvekilinin çelişkilerini neden yazıyorsun dediğinizi duyar gibiyim.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, önceki akşam gazetecilerle son kez basın toplantısında bir araya geldi.

Aktaş o toplantıda, Bozbey’e bir konuda yanıt verirken, şunu söyledi: “CHP milletvekilinin eşinin altına çekilen arabaya baksınlar.”

Aktaş isim vermedi ama ben sordurdum hangi milletvekilini ima ettiğini.

“Kayıhan Pala’nın eşi”  yanıtı gelince, parantez içinde isim yazdım.

Vay sen misin bunu yazan!

Kayıhan Pala, sosyal medya hesabından bana ve Aktaş’a hakaretamiz bir yanıt vermiş.

Şöyle demiş mesela:

Gazeteci kılığındaki şahıs…

Bir de suç duyurusunda bulunacağını ilan etmiş.

***

Bir gazetecinin temel görevlerinden biri katıldığı basın toplantısında söylenenleri, okuyucuya en anlaşılabilir şekilde aktarmaktır.

Bir kentin Büyükşehir Belediye başkanı, bir milletvekilinin eşinin altına araba çekildi diyorsa, bunun haber değeri vardır ancak ben yazımda, karakterine ve işine saygı duyduğum Şafak Pala’nın hatırına  sadece bir cümleyle konuyu noktaladım.

Ayrıca kütüphane müdürü olan Şafak Pala’ya tahsis  edilen elektrikli makam aracının, Nilüfer Belediyesi’nin hesaplarına  bloke konduğu için haczedildiği iddiasına da hiç değinmedim.

Yani meseleyi kurcalamadım Şafak Pala yıpranmasın diye.

***

Ayrıca Alinur Aktaş, “Milletvekili olduğun için eşine araç tahsis edildi” demedi ve benim de yazımda böyle bir ifade yok.

Sadece CHP’li milletvekilinin eşine araba tahsis edildiğini söylüyor Aktaş.

Ne var bunda?

***

Bak Kayıhan Pala…

25 yılı geride bıraktığım meslek yaşamımda senin gibileri çok gördüm.

Sana tavsiyem, şu egonu ve kibrini bir kenara koy; hakkında hakaret ve iftira olmadığı sürece, rahatsız olduğun bir yazı varsa, gazeteciyle iletişime geçip, doğrusunu anlatmaya çalış.

Ayrıca suç duyurusunda mı bulunacaksın, dava mı açacaksın, ne yaparsan yap ancak sen sen ol, önce haddini bil.