tiviPORT

Mudanya Üniversitesi’nin geleceği parlak

2024.02.13 18:20 Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 -

Mudanya Üniversitesi’nin geleceği parlak

Mudanya Üniversitesi Danışma Kurulu Başkanı ve Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Saim Kılavuz, Üniversite Araştırmaları Merkezi’nin yapmış olduğu ankette 74 vakıf üniversitesi içinde 51. sırada, 200
devlet ve vakıf üniversitesi arasında da 137. sırada yer aldıklarını belirterek, “Henüz 2 yıllık üniversite olmamıza rağmen öğrencilerin memnuniyetinin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Uludağ
Üniversitesi’nde, öğrenci memnuniyeti ve toplumun sahip çıktığı kurum olmak üzere 2 mottomuz vardı. Bu iki hedefe ulaşmamız halinde Mudanya Üniversitesi’nin geleceği parlaktır. İddialıyız.
Üniversiteyi kısa zamanda belli bir noktaya taşıyacağımıza olan inancımız tamdır” dedi. Kılavuz, amaçlarının parmakla gösterilen mezunlar yetiştirmek olduğunu belirterek, “20 yıldaki hedefimiz
Bursa’nın Koç’u, Bilkent’i olmaktır” diye konuştu. Mudanya Üniversitesi Danışma Kurulu Başkanı ve Mütevelli Heyeti Üyesi Prof. Dr. Saim Kılavuz, Tiviport Genel Yayın Yönetmeni Mustafa
Özdal’a verdiği röportajda, üniversitenin durumu, hedefleri ve geleceğiyle ilgili konuştu.

MUDANYA ÜNİVERSİTESİ BURSA’DA ÖNEMLİ BİR BOŞLUĞU DOLDURDU”

Hocam öncelikle hayırlı olsun. Uludağ Üniversitesi’nde rektörlük görevinizin ardından Mudanya Üniversitesi’nde danışma kurulu başkanlığı görevine başladınız. Öncelikle Mudanya Üniversitesi’ne geliş hikayenizi alabilir miyiz?

6 Haziran 2023’te Uludağ Üniversitesi’ndeki rektörlük sürem, yaş haddinden bitti. Emekli olduğumda 69 yaşındaydım. Mudanya Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Gıyasettin Bey (Bingöl) ile ilahiyat öğrencisiyken tanışıyorduk. Çok soru soran, eleştirel bakış açısı olan ve sorgulayan, ders çıkışlarında da bizlerle konuşan başarılı bir öğrenciydi. İtiraf etmeliyim ki Gıyasettin Bey’i mezuniyetinden sonra çok takip edememiştim ama kendisinin eğitim ekonomisine kattıkları takdire şayan. Öğrencimin bu düzeye gelmesi gerçekten takdir edilecek bir hadise. Uludağ Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra 2 ay dinlendim ve BTSO’daki eğitim konulu toplantının ardından Gıyasettin Bey, Mudanya Üniversitesi için bir araya gelmemizi teklif etti. Daha önceden rektörlük yapmış birinin yeni bir kurumda nasıl bir pozisyonda yer alacağı kolay bir konu olmadığı için, 2, 3 kez bir araya geldik. Şunu hatırlatayım, 18 yıl idarecilik ve 45 yılı hocalık olmak üzere, 50 yıl 4 aylık devlet tecrübem var. Bu birikimimi topluma yansıtmam gerekirdi ki Gıyasettin Bey de üniversitenin önünü açacak bir ağabey olmamı teklif etti. Ben buradaki görevimi, daha önceki çalışmalarımın bir zekatı olarak görüyor, eski öğrencimin sahip olduğu kurumda bir yardımcı olarak değerlendiriyorum. Önce mütevelli heyette üye olarak başladık İsmail Hoca (Tatlıoğlu) ile birlikte ancak icracı bir makam değildi. Daha sonra danışma kurulu başkanlığı ihsas edildi. Burada Bursa sanayisinin duayen isimlerinin katkı koyduğu, valilik, milli eğitim müdürlüğü, KOSGEB, sanayi ve ticaret il müdürlüğü ile Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi rektörlerinin de yer aldığı, üniversite-sanayi işbirliğini sağlayacak 40 kişilik bir ekip kurduk. Üniversite Gıyasettin Bey’in riyasetinde yürüyor. Gıyasettin Bey, icraattadır, danışma kurulu ise danışma ve yol gösterme misyonuna sahiptir. Gıyasettin Bey öğrencim diye söylemiyorum ama kendisini eğitime vakfetmiş bir kişi çıkıyor ve o zamanın parasıyla 100 milyon liralık bina, 20 milyonluk nakit parayı (Bugünkü değeri 1 milyar) eğitime vakfediyor. Yani çocuklarına miras bırakacağı maddi birikimi Bursa’nın eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için vakfediyor. Bu 3 aylık sürede gördüm ki üniversitenin Gıyasettin Bey’e, itibar dışında hiçbir getirisi yok. Kendisi Bursa’da önemli bir boşluğu doldurdu.

“GIYASETTİN BİNGÖL 1 MİLYAR LİRAYI EĞİTİME VAKFETTİ”

Uzun yıllar devlet üniversitesinde hem hocalık hem de üst düzeyde yöneticilik yaptınız. Devlet üniversiteleriyle, vakıf üniversiteleri arasındaki ayırımı yapmanızı isteyeceğim.

Devlet üniversiteleri işin hamaliyesini yürütüyor. Giderleri devlet tarafından garanti edilmiş, hayatını idame ettirmek için farklı çabalara girmesine gerek olmayan kurumlardır devlet üniversiteleri. Ancak vakıf üniversiteleri öyle değil. Buranın bir mütevelli heyeti ve başkanı, yani patronu var, patrona karşı bir sorumluluğu var. Vakıf üniversiteleri bir yönüyle vakıf gibi hizmet etmek bir yönüyle de canlılığını ve varlığını sürdürebilmek için ticari faaliyetler yürütmek zorunda. Bunu da bir denge içinde yürütmek zorundasınız. Yani eğitim ve öğretim bir ticari hizmet olmamalı ama varlığını sürdürmek, personel ücretlerini karşılamak, laboratuvar giderlerini ödemek ve projelere destek vermek için karlılığı da dikkate alan bir kurum olmak zorundasınız. Ne var ki devlet üniversitelerinde de kültür dönüşmeye başladı. Uludağ Üniversitesi’nde hayırsever iş insanı İbrahim Gülmez’in yaptığı diş hekimliği fakültesi binası bitmek üzere. Organ Nakil Merkezi’nin kaba inşaatı bitti, yeni bölümler geliyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi üzerinden yüzme havuzu ve 2 çok amaçlı spor salonu yaptırıyor. Yine Bursa Büyükşehir Belediyesi, gençlik merkezi yapıyor. Bir hayırseverimiz Ziraat Fakültesi’ne sosyal mekan yaptı. Yani devlet üniversiteleri de yeni yatırımlar yapmak zorunda yoksa mevcudiyetlerini sürdüremezler. Bu bakımdan Gıyasettin Bey’in yaptıkları her türlü takdirin üzerindedir. 1 milyarı eğitime harcadı.

“ÖZEL ÜNİVERSİTELERİN KURULMASI GEREKİR”

Genel kanıya rağmen, Türkiye’de özel üniversite yok, vakıf üniversiteleri var. Oysa Avrupa’da dünyanın farklı coğrafyalarında özel üniversiteler kurulabiliyor. Ülkemizde de özel okullar olmasına rağmen, eğitimle ilgili yönetmeliklerimizde özel üniversitelerin kurulmasına izin verilmiyor. Bu durumu nasıl yorumlarsınız?

Özel üniversitelerin olması lazım. Günümüzde de zaten vakıf üniversitelerinin bir kısmı özel üniversite niteliğiyle iş yapıyor ama adları vakıf üniversitesi. Bir bölümü ise gerçekten vakıf üniversitesi mantığıyla yönetiliyor. Ama mutlaka özel üniversite açılması gerekir. YÖK Başkanı Yekta Saraç zamanında bu konu gündeme geldi ama bir türlü uygulamaya geçilemedi. Rekabetin ve kalitenin artması için özel üniversitelerin kurulması gerekir.

“PARMAKLA GÖSTERİLEN ÖĞRENCİLER MEZUN ETMEK İSTİYORUZ”
Mudanya Üniversitesi, şu anda Bursa’da kurulan tek vakıf üniversitesi. Henüz 2 yaşını doldurmamış genç bir üniversiteden söz ediyoruz. Mudanya Üniversitesi’nin 2. öğretim yılı için genel bir değerlendirme yapmanızı istesem, neler söylersiniz?

2 yıl içinde bin öğrenciye yaklaştık. 3 fakültemiz var. İlk yıl 6 bölüm açılmışken bugün 10’un üzerinde lisans bölümümüz var. Bir meslek yüksek okulumuz var. Meslek yüksek okulunda 7 bölümümüz var. Önümüzdeki yıl için 15 civarında yeni lisans programının, meslek yüksek okulunda da 16 civarında bölümün açılması talebimiz var. Bu taleplerimizin en azından yarısı kabul edilirse, öğrenci sayımız katlanacaktır. Ancak biz bir de büyümek istemiyoruz. Çünkü nicelikten çok niteliğe önem veriyoruz. Burası sadece öğrenci sayısıyla öne çıkan bir üniversite olmamalı. Mezun ettiği öğrencilerin, hem kamuda, hem özel sektörde, hem sanayide hem de iş dünyasının farklı kollarında parmakla gösterilsin istiyoruz. Mudanya Üniversitesi’ni bitirmiş bir öğrenci Sabancı, Koç, Bilkent, Özyeğin gibi üniversitelerinden mezun olmuş öğrenci muamelesi görsün istiyoruz. Mudanya Üniversitesi’nin 20 yıl sonraki hedefi Bursa’nın Koç’u, Bilkent’i olmaktır. Biz bir de Bursa Teknik Üniversitesi’nde ve Uludağ Üniversitesi’nde olmayan bölümlerle ilgili boşluğu dolduruyoruz. Mesela Uludağ Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler bölümü varken biz Siyaset Bilimleri ve Uluslararası İlişkiler bölümünü İngilizce olarak açtık. Bu bölüm Bursa Teknik Üniversitesi’nde var ama Türkçe. Bilgisayar Mühendisliği’nin İngilizce bölümünü açtık. Psikoloji bölümünün İngilizcesini açtık. Böylece pastadan diğer üniversitelerin payını almıyoruz. Ama önümüzde çok mesafe var. Bir dönem mezun vermediğiniz sürece bir şeyleri konuşmanın anlamı yok.
Mudanya Üniversitesi’nin misyonunu ve vizyonunu kısaca anlatır mısınız?
Esasında tüm üniversiteler için aynı şeyleri söyleyebiliriz sadece ifade farklılıkları var. Bizim misyonumuz ve vizyonumuz ise dünyayı ve ülkemizi iyi anlamış, değerlerimize sahip çıkan, modern dünyanın getirisini ve götürüsünü bilen, insanoğlunun ihtiyaçlarını kavramış, en az bir dil bilen, mesleğini icra edebilecek düzeyde, araştırmalarıyla dünyada parmakla gösterilen öğrenciler yetiştirmek. Planlamamızı Uludağ ve Bursa Teknik Üniversitesi’nde olmayan bölümleri açmak üzerine yaptık. İstediği bölümü bulamadığı için öğrenciler şehir dışına gitmek zorunda değiller artık.. Henüz 2 yaşında çocuğuz ama 18 yaşındaki bir gencin yapabileceği işler yaptık.

“MEDYA VE İLETİŞİM BÖLÜMÜ GELİYOR”

Bursa için küçük Bab-ı Ali deniliyor. Ancak Bursa’da bir iletişim fakültesi halen yok. Mudanya Üniversitesi bu boşluğu dolduracak mı?

Evet YÖK’e Sosyal Bilimler Fakültesi’nde Medya ve İletişim Fakültesi açma talebimiz var. YÖK onaylarsa Bursa’da ilk kez bu bölüm açılacak.

Hocam kaç öğrenci Mudanya Üniversitesi’nde okuyor. Gelecek yıl öğrenci mevcudu öngörünüz kaçtır?

yılımızda öğrenci mevcudumuz bine yaklaştı. Mudanya Üniversitesi, çocuklarını şehir dışında okutmaktansa kendi ilinde okutmayı tercih eden aileler için ideal bir üniversite. Bursluluk oranımız da oldukça iyi. Bursalılık oranı biraz fazla. Deprem nedeniyle maalesef yurt dışındaki öğrenci sirkülasyonu düştü. Ancak yurt dışından gelecek öğrencileri çok önemsiyoruz. Cumhurbaşkanı’mızın ‘Dünya 5’ten büyüktür’ mottosu, bilim diplomasisiyle sağlanabilir. Bilim alanında söz sahibi olmalıyız.

“AZ ZAMANDA ÇOK YOL ALDIK”

Mudanya Üniversitesi, 2 yaşında çok genç bir eğitim ve öğretim kurumu. 2 yılda, diğer üniversiteler arasındaki yerinizi ölçecek bir değerlendirme var mı?

Henüz 2 yaşında olduğumuz için üniversite sıralamalarına yer almıyoruz. Ancak yaklaşık 10 yıldır süren Üniversite Araştırmaları Merkezi’nin yapmış olduğu 6 soruluk ankette 74 vakıf üniversitesi içinde 51. sırada, 200 devlet ve vakıf üniversitesi arasında da 137. sıradayız. Ben öğrencilerin memnuniyetinin artarak devam edeceğini düşünüyorum. Uludağ Üniversitesi’nde, öğrenci memnuniyeti ve toplumun sahip çıktığı kurum olmak üzere 2 mottomuz vardı. Bu iki hedefe ulaşmamız halinde Mudanya Üniversitesi’nin geleceği parlaktır. İddialıyız. Üniversiteyi kısa zamanda belli bir noktaya taşıyacağımıza olan inancımız tamdır.