Mustafa ÖZDAL yazdı

Bu köşenin takipçileri konuyu biliyor.

Osmangazi Belediye Meclisi’nin geçen ayki oturumunda Artvin’in köy yollarının asfaltlanması için 100 ton bitüm gönderilmesi önergesi AK Parti, MHP ve İYİ Partili meclis üyelerinin oylarıyla geçerken sadece CHP Grubu ret oyu verdi.

Ben de bu gelişme üzerine bir yazı yazmış ve İYİ Parti Grup Sözcüsü Büşra Şahin’in “Ben Artvinliyim, önergeyi destekliyorum” sözlerini paylaşmıştım.

***

Büşra Şahin, Meclis’te sarf ettiği sözlerini yazmamdan çok rahatsız oldu, önce beni arayıp tepkisini dile getirdi ardından bana bilgi aktardığını iddia ettiği CHP Grup Sözcüsü Sefa Yılmaz’ı arayıp, ona da tepki göstermiş.

Şahin’in tepkisine anlam veremesem de konu benim için kapanmıştı.

Ancak geçen gün Osmangazi Bütçesi’nin görüşüldüğü oturumda öyle şeyler söylemiş ki, nokta koyduğum konuyu yeniden açmak şart oldu.

***

Önce Şahin’in evlere şenlik konuşmasını paylaşayım:

“Geçtiğimiz ay 3/7 maddesinde vermiş olduğumuz karar kamuoyuna ve basına çarpıtılmak sureti ile istenildiği gibi aktarılmış. Alınan karar ne Belediye Kanununa aykırı ne de Sayıştay denetimde usulsüz işlem olarak geçmektedir. İlgili kanun maddesini bizzat okumak isterim. 5393 sayılı BelediyeKanunu'nun 75.maddesi ''a'' bendinde ''Mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır. Alınmış olunan karar bu maddeye dayandırılmış ve her şey usulüne uygun olarak yapılmıştır. Ekrem İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye başkanıyken Artvin'in Ardanuç ilçesi belediye binasını yaptırırken de bu maddeye dayandırılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi kullanılabilir nitelikteki otobüsünü Artvin'in Şavşat ilçesine verirken de ilgili maddeye dayandırılmıştır. Bu örnekleri çoğaltabilirim ancak vaktinizi almak istemem. Mal bulmuş mağribi gibi basına aktarmak bir meziyet olsa bizlerde hizmet içi eğitimlerde odalarda yalnız kalma pahasına çift kişilik oda bedelinin belediyeye ödettirilmesini basına aktarabilirdik pekala. Aktardık mı hayır. Aktarır mıyız belki. Zira bu tam anlamıyla belediyeyi zarara uğratmaktır. Osmangazililerin bütçesini keyfi ihtiyaçları için kullananlara; bizlerin kamunun delikli kuruşuna dahi yeltenmediğini hatırlatmak isterim. Konu ile ilgili son olarak şunu söylemek isterim " kişi kendi gibi bilir işi"”

***

Şahin’in konuşmasının hangi bölümünü eleştireyim bilemedim ancak bir yerden başlayalım.

Öncelikle Bursa’nın kaynaklarını Artvin’in köy yollarına harcanması meselesi…

Bu talep Artvin  Milletvekili Faruk Çelik’ten geliyor.

Çelik’in amacı Bursa’nın vergileriyle oluşan belediye  bütçesini  Artvin’e aktarıp, öne çıkmak.

Oysa Bursa’nın birçok köyünde bırakın asfaltı doğru düzgün yol bile yok!

Bugüne kadar Faruk Çelik’in sözünden çıkmayan Mustafa Dündar bile 200 tonluk bitüm desteğini çok bulup 100 tona indirmişken muhalefeti temsil eden Şahin’in, önergeyi hararetle savunmasıdır eleştirdiğimiz konu.

***

Hangi belediyenin hangi kente yardım yaptığı onları bağlar ve kötü örnek, örnek gösterilemez.

Bursa’nın merkezindeki yollar bile asfaltlanmamışken, bir siyasetçi şov yapacak diye Artvin’in köy yollarının asfalt parasını neden Bursalılar ödesin?!

***

Danıştay meselesine gelince…

Sefa Şahin, Danıştay denetçilerine konuyu soruyor.

Bir Danıştay denetçisi, ‘ben olsam belediye meclis üyelerine zimmet çıkarırım’ diyor.

Geçmiş yıllarda Bursaspor’dan loca kiralanması  kararına el kaldıran belediye meclis üyelerine  zimmet çıktığını da yeri gelmişken hatırlatayım.

Belki de asfalt kararına olumlu oy veren meclis üyelerine de zimmet çıkacak.

***

Şahin, konuşmasında Sefa Yılmaz’ı basına bilgi aktarmakla suçluyor. (Bilmiyorsanız hatırlatayım siyasetçiler basına bilgi aktarır Sayın Şahin)

Oysa Şahin, hiç gereği yokken Artvinli olduğunu hatırlattığı konuşmasını yaklaşık 100 kişi önünde yapıyor.

Evet Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, zor duruma düştüğü Meclis toplantılarını canlı yayınlatmıyor ama oturumlar da gizli değil.

Yani Sefa Yılmaz olmasa da Büşra Şahin’in ne söylediğini öğrenebilir, sadece ben değil tüm gazeteciler.  

***

Şahin, Sefa Yılmaz’ı suçlamaya devam ediyor.

Neymiş, belediye etkinliklerinde çift kişilik odada kalması gerekirken, tek kalıyormuş!

Eyvah Osmangazi Belediyesi battı!

Gerçi Sefa Yılmaz, çift kişilik odada kaldığını ve çoğu zaman da oda arkadaşının Hasan Keleşoğlu olduğunu söylese de bu konu Meclis kürsüsüne getirilmeyecek kadar hafif bir konu.

***

Büşra Şahin, kamunun nasıl zarara uğratıldığını, Osmangazilerin parasının nasıl çar çur edildiğini öğrenmek istiyorsa, başını kaldırıp milyonlarca liranın, adına meydan  denilen betona nasıl gömüldüğünü görebilir, kentsel dönüşüm adı altında Soğanlı’da boş arazilere binalar dikildiğine bakabilir, Mustafa Dündar’ın belediye tanıtımı adı altında basına aktardığı harcamalar nedeniyle Sayıştay’ın 2 belediye çalışanına 2 milyon lira zimmet çıkardığını hatırlayabilir.

***

Özetle Sefa Yılmaz,  5 yıllık dönemde Mustafa Dündar ve şürekâsının tüm yanlış işlerini cesurca ortaya koyan, Osmangazi Meclis’in yüz akı bir grup sözcüsü olarak akıllarda kalacak.