Yıllarca Nihat Yeşiltaş'a destek veren Orhan Sarıbal'ın , CHP örgütünün İl başkanlığına olan tepkisinin ardından ne düşündüğünü, kulislerden öğrendik.

CHP'lilere kısa bir hatırlatma;

Orhan Sarıbal, Nihat Yeşiltaş'a yıllardan beri destek verdiği, CHP içinde bilenen bir gerçek. Hatta Sarıbal'ın ,Nihat Yeşiltaş'ın Yıldırım ilçe başkanlığı döneminde ilçe başkanlığına maddi desteklerinin olduğu biliniyor. Yeşiltaş'ın CHP il başkanı olarak aday olduğu süreçte en büyük destekçisi olan Orhan Sarıbal ile bu aralar mesafeli olduğu yönünde bilgiler dolaşıyor. Bu mesafenin sebebini tahmin etmek çok zor değil. Yeşiltaş'ın ,Bozbey kontrolüne geçmesi ve örgütten uzaklaşması.

Hemen hatırlayalım, İl kongresi öncesi durumu. Üç adaylı bir il kongre geçirmişti CHP Bursa örgütü.

Mevcut il başkanı, Turgut Özkan, eski il başkanı Gürhan Akdoğan ve Nihat Yeşiltaş. Çok ilginçtir ki, bu üç aday içinde ''değişimci'' olan tek aday, Turgut Özkan'dı. Yeşiltaş , Kılıçdaroğlu'nu destekleyen aday olarak çıkmıştı sahneye. Gürhan Akdoğan ise yarım kalan bir hikayeyi tamamlamak için aday olmuştu.

Kılıçdaroğlu'nun en büyük destekçisi Orhan Sarıbal, Nihat Yeşiltaş'ı aday göstermek istedi. Nedeni çok net! Hem Bursa'da kontrolü ele almak hem de Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu korumak. Adaylık sürecinde birleştirici söylemler ile Bozbey'in de desteğini almıştı.

Bozbey açısından en iyi aday Yeşiltaş'tı. Neden mi?

Çünkü, mevcut İl başkanı Turgut Özkan kontrol edilebilir bir isim değildi Mustafa Bozbey için. Turgut Özkan, parti içinde daha disiplinli ve CHP örgütünün yönetimde daha aktif olmasını düşünen bir adaydı. Bu anlayış tabi ki Bozbey'in işine gelmeyecekti ve Özkan onun için iyi bir aday değildi. Diğer bir detay da Turgut Özkan'ın, İsmet Karaca ekibinden olduğunun düşünülmesi. Turgut Özkan'ın ,İsmet Karaca siyasetini uygulamaması ve kişilerin siyaseti yerine ''CHP siyaseti olmalı'' diyerek, Bozbey'e sınırları olduğunun mesajını verdi.

Gelelim Gürhan Akdoğan'a. Akdoğan, il başkanlığı döneminde yaptığı(iddialara göre) ''alevi politikası'' ters tepmiş ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun milletvekili seçilmesinin en büyük nedenlerinden biri olmuştu. Gürhan Akdoğan'ın ,o dönem izlediği yoldan Orhan Sarıbal'da rahatsız olmuş ve Akdoğan istediği desteği bulamamıştı. Gelelim Mustafa Bozbey'in Akdoğan'a bakışına. Tabi ki olumsuz! Çünkü Akdoğan'da Bozbey için kontrol edilebilir bir isim değildi. Geçmişte yaşanan sorunlar, CHP genel merkezine kadar taşınmış ve Bozbey aynı problemlerle karşılaşmak istemiyordu. Bozbey'e göre Gürhan Akdoğan seçilmemeliydi.

Ve Nihat Yeşiltaş

Nihat Yeşiltaş ,aralarında en makul ve beyefendi kimliğiyle ,herkesin sempatisini kazandı. Ayrıca ''birleştirici ve güçlü örgüt'' söylemleriyle dikkat çekiyor, Sarıbal ve Bozbey'in desteği ise tuz-biber oluyordu. Yeşiltaş seçilirse Orhan Sarıbal ,Kılıçdaroğlu'nu koruyacak, Mustafa Bozbey'de sessiz, sakin ve kontrol edebileceği bir il başkanına sahip olacaktı. CHP örgütünün de ''güçlü bir örgüt'' hayali, gerçeğe dönüşecekti.

Bu arada Nihat Yeşiltaş'ın mesleği hep merak konusu olmuştur. Yeşiltaş'ın mesleği nedir? Ne iş yapar? Gelirini nasıl sağlar? CHP örgütünde bu pek bilinmez. Bu durum, önemli bir detay olarak gizemini korur.

Ve,Nihat Yeşiltaş kongreyi kazanır. Sonra olanlar olur.

Yeşiltaş artık il başkanıdır ve iddialara göre Bozbey kendisine yakın ismi, yeni il başkanının yanında görevlendirir. Artık Bozbey'in CHP il başkalığında olup biten her şeyden haberi olacaktır.

Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyen Nihat Yeşiltaş ve Bozbey, kurultayda karar değiştirir ve Özgür Özel'e destek olma kararı alırlar. İşte o gün Orhan Sarıbal, Nihat Yeşiltaş'ı kaybettiğini anlar. Maalesef CHP Bursa, ulusal basına pek de hoş olmayan haberler ile çıkmaya başlar. İlk olarak, CHP Bursa İl başkanı Yeşiltaş'ın oğlunun, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe başladığı iddia edilir. Daha sonra çok daha büyük iddialar...

Birden ''o makul, beyefendi ve gittiği yoldan asla dönmez'' denilen adam yerine, bambaşka biri çıkar. Ve bu durum örgütün dikkatini çeker.

Nihat Yeşiltaş'a hiçbir şey olmasa da bir şeyler olmuştur artık.

''Nihat abi neymiş meğer! Şaşırttı bizi'' yada ''hepimizi hayal kırıklığına uğrattı'' şeklinde sohbetler başlar. ''Vefasızlık'' kavramı ile Nihat Yeşiltaş ismi yan yana gelir.

Seçim süreci başlar ve Nihat Yeşiltaş artık Sarıbal'a bağımsızlığını ilan etmiştir. Artık onun gücüne ihtiyacı kalmamıştır ve Mustafa Bozbey, onun yeni lideridir. CHP örgütü artık ikinci plandadır ve Bozbey, CHP Bursa il başkanını yöneten bir Büyükşehir adayı olarak seçim çalışmalarına devam eder. Nihat Yeşiltaş bu durumdan oldukça memnun ve önlerine çıkan her engeli kaldırabilecek bir güce sahip olduğunu düşünür.

İlçe Belediye başkanlarını belirlemek için stratejiler başlar. Kendilerine karşı çıkan ilçe başkanları ya susturulur yada görevden alınır. Örgüt, seçim öncesi herhangi bir olumsuzluğa sebep olmamak için susar. Arada bir çıkan sesleri ise Yeşiltaş-Bozbey ikilisi susturmaya çalışırlar. Özellikle Nilüfer adayının belirlenmesi ,Bozbey için çok önemlidir.

Bütün bunlar olurken ,Orhan Sarıbal kendini geri çekmiş ve süreci uzaktan takip etmeye başlamıştır. Bu arada hiç hesaplarında olmayan biri çıkar yollarına. Veli Ağbaba destekli Nurhayat Altaca Kayışoğlu.

Nihat Yeşiltaş için en zor dönem başlar. Bir tarafta Bozbey diğer tarafta Milletvekilleri. Fakat Yeşiltaş'ın görmediği ve fark etmediği başka bir taraf var ki, o da CHP örgütü. İddia o ki,Yeşiltaş, tarafların arasında kalır ama aklı hep Bozbey'in yolundadır.

Bir başka iddia ise, Bozbey'in istediği isimler aday olmayınca, CHP genel merkezine ''Büyükşehir adaylığından çekilirim'' restini gösterir. Özellikle Nilüfer onun için çok önemlidir ve aday gösterilen Şadi Özdemir'e de itiraz eder. Adeta evin şımarık çocuğu gibi davranır ama sonuç alamaz.

Nurhayat Kayışoğlu bu savaşta gücünü gösterir ve iddia o ki, Veli Ağbaba desteği ile Bursa adayları belirlenir.

Yeşiltaş ve Bozbey ilk mağlubiyetlerini alırlar bu ''kutlu yürüyüşlerinde''. Ama Bozbey daha tecrübeli olduğu için süreci yönetmekte zorlanmaz. Çünkü anlaşabileceği bir il başkanı vardır yanında.

Bir başka önemli konu, Yeşiltaş'ın sözü.

Yeşiltaş aday adaylarına şu sözü vermiştir; ''Aday olamazsanız üzülmeyin , kazanırsak daire başkanlıkları, genel müdürlükler var. Ve buralarda size, örgütümüze ihtiyacımız olacak''

Yeşiltaş'ın bu sözlerinin, ''gaz alma operasyonu'' olduğunu bugünlerde herkes anlamış durumda. Çünkü Bozbey ailesi ve kısmen liyakatsız atamalarında yer aldığı bir plan devreye girmiştir. Örgütten kimseye bir görev verilmiş sayılmaz. Hatta Mustafa Bozbey'in ''güvenilecek kimse yok'' açıklaması, CHP örgütüne ''hakaret gibi'' söylenmiş bir söz olarak hafızalara kazınmış durumda.

Birleştirici söylemleri ile kongre kazanan İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Bozbey'in bu açıklaması karşısında tek bir açıklama bile yapamaz. Artık ötekileştirme politikası başlamış sayılır. Örgütü savunamayan, Bozbey'e teslim olmaktan başka çaresi kalmamış bir il başkanı olarak ,Yeşiltaş CHP Bursa'nın tarihine geçmek üzere.

Şimdi;

Orhan Sarıbal, Nihat Yeşiltaş'ı bu örgütün başına geçirdiğine pişman mı? Aldığımız kulis bilgilerine göre pişmanmış hem de çok pişmanmış. İddialara göre ''hepiniz gibi bende yanıldım'' demiş.

Gelecek ne gösterir bilemeyiz ama bu ilişkiler doğrultusunda bir tahmin yapmak çok zor değil;

Nihat Yeşiltaş büyük bir şok yaşayacak ve ''o şoku'' ona Mustafa Bozbey yaşatacak gibi duruyor.

Ve Nihat gitsin! diyecek.

Yazı dizisi Devam edecek...