Hayatımıza renk katan pigmentler ve boyalar nasıl üretiliyor? Koşnil kırmızısından ultramarin mavisine: İşte pigmentlerin gizemli dünyası.
Pigmentler, hayatımızdaki renkleri yaratan gizli kahramanlardır. Boyadan kumaşa, kozmetikten yiyeceklere kadar birçok şeyin rengini sağlarlar. Genellikle suda çözünmezler ve toz hâline getirildikten sonra, kullanım amaçlarına uygun sıvılarla karıştırılarak uygulanır. Binlerce yıldır insanlar, doğal veya yapay pigmentlerle dünyayı renklendiriyor.
Organik pigmentler: Doğadan gelen renkler
Organik pigmentler, karbon, hidrojen, azot ve oksijen atomları içeren bileşiklerdir. Doğal kaynaklı olanlar bitki ve hayvanlardan elde edilir. Mesela, kırmızı renkli koşnil böceği pigmenti; gıdalar, kozmetik ürünler ve kumaşlar için sıkça kullanılır. Günümüzde ise çoğu organik pigment sentetik olarak, yani petrol bazlı üretiliyor. Ne yazık ki bu süreçte zehirli atıklar ortaya çıkabiliyor.
İnorganik pigmentler: Tarihin derinliklerinden gelen renkler
İnorganik pigmentler genellikle minerallerden üretilir ve toprak ya da kayaçlarda bulunur. Binlerce yıldır renk vermek için kullanılmıştır. Örneğin ultramarin mavi; lapis lazuli taşının öğütülmesiyle elde edilir ve Rönesans döneminde altından bile daha değerli kabul edilirdi. Sentetik inorganik pigmentler ise kimya sayesinde daha basit yollarla üretilebiliyor.
Boyaların arkasındaki sihir
Bizim günlük hayatta kullandığımız boyalar, pigmentlerin bağlayıcılar ve çözücülerle karışmasıyla ortaya çıkar. Bağlayıcılar boyaya yapışkanlık, parlaklık ve dayanıklılık kazandırırken, çözücüler boyanın akıcı hâle gelmesini sağlar. Böylece duvarlarımız, mobilyalarımız ve sanat eserlerimiz renkli ve canlı hale gelir.

Kaynak:Harika Pelin Şengül/ CHİPonlıne




