Sanat eserleri çoğunlukla, izleyicinin karşısına tamamlanmış, son haliyle çıkar. Ancak bu yüzeyin altında, sanatçının pişmanlıkları, fikir değişiklikleri, estetik müdahaleleri ve zamanın aşındırıcı etkisiyle açığa çıkan görünmez hikâyeler yatar. Pentimento, İtalyanca ‘‘pişmanlık’’ anlamına gelir ve ressamın yaptığı düzeltmelerin, zamanla ya da teknik müdahalelerle görünür hale gelmesini ifade eder. Ancak bu kavram, yalnızca yüzeysel bir teknik mesele değildir; sanat eserinin zaman, hafıza, süreç ve ontoloji ile kurduğu ilişkiye dair derin felsefi soruları da gündeme getirir.

Pentimento, bir sanatçının resim yaparken yaptığı kompozisyonel değişiklikleri ifade eder. Yıllar içinde üst boya tabakasının kademeli olarak aşınmasıyla, bu pentimentolar tuval üzerinde daha önce yapılmış çalışmaları ortaya çıkarır. Eskidikçe, tuval üzerindeki eski boya şeffaflaşır. Sanat konservatörleri ve sanat tarihçileri için bu şeffaflık, sanat eserinin ardında saklı eski hikayelerin keşfedilmesine yol açabilir; sanatçının resim süreci boyunca yaptığı değişiklikleri, orijinal çizgileri ve yapıları göstererek, zaman geçtikçe kendini daha da netleştirmenin ötesinde, sanat eserinin başlangıçtaki amacını ortaya çıkarabilir.

Paul Cezanne – Yıkananlar